Koronavirüsün psikolojik etkileri ve önlemler Dünya olarak kötü günlerden geçiyoruz. Küresel bir salgın olan Covid-19 salgını karşısında bir yandan hayatımızı devam ettirmeye bir yandan artan korku ve stresi yönetmeye çalışıyoruz. Çin’den başlayarak bütün dünyayı etkisi altına alan koronavirüsün ülkemizde de görülmeye başlamasıyla bir dizi önlemler alınmaya başlandı. Özellikle avm - spor salonları- kültürel aktivitelerin yapıldığı kapalı alanlardan olabildiğince uzak durulması, toplu taşıma kullananların hem kendi hem çevresindeki diğer insanların hijyenlerine önem göstermeleri sıklıkla belirtildi. Bu uyarılar kimilerinde bir inkar mekanizması doğururken kimilerinde aşırı endişeye neden oldu. Koronavirüsün psikolojinizi yenmesine izin vermeyin Bu süreçte alınan bütün kişisel önlemler çok kıymetli. Fakat biz biliyoruz ki stres, bağışıklık sistemini zayıflatan çok önemli bir unsur. Bu yüzden kişisel hijyene verdiğimiz önemi psikolojik sağlığımıza da vermek zorundayız. Koronavirüs’ün psikolojik etkileriyle savaşmak için 5 adım 1. Öncelikli olarak bu krizi kabul edin. Dünyada virüsün yayılmasının başlıca sebebi insanların bunun önemini reddetmesi ve günlük hayatlarına devam etmesi oldu bunu unutmayın. 2. Eğer aşağıdaki gibi bir sebeple günlük rutininiz bozulduysa kendinize bu süreç içinde yeni rutinler oluşturun. Yurt dışından geldiyseniz ve 14 günlük karantina sürecine alındıysanız, Eğitim ve öğretime verilen 3 haftalık ara sizin günlük rutinin aksamasına neden olduysa, İşyeriniz evden çalışma süreci başlattıysa, Bu yeni düzende rutinler oluşturmak kaygı ve korku seviyenizi kontrol etmeyi kolaylaştırır. Yeni rutinler oluştururken daha çok keyif verici aktiviteler üzerine odaklanmanızı tavsiye ederiz. Bunlar; Sevdiğiniz dizi ve filmleri izleyin Kitap okuyun Müzik dinleyin Daha çok yoga- meditasyon yapın Evde egzersiz yapın, hareket edin Kendinize bakın Yaratıcılığınızı kullanın Zamanınızı daha çok eğlenceli ve keyif veren şeyler yapmak üzere organize edin. Bu süreçte alkol ve sigaradan uzak durmaya çalışın. Alkol ve tütün kullanımı kaygınızı tetikleyebilir ve kaygınızın artmasına neden olabilir. 3. Doğru bilgi kaynaklarına erişin Böyle zamanlarda en zorlayıcı olan şey bilgi kirliliğine maruz kalmaktır. Abartılı ve gerçek dışı bilgiler daha çok endişelenmenize neden olur. Bu yüzden resmi makamlar dışında verilen bilgileri takip etmeyin ve sosyal medya kullanımını kısıtlayın. 4. Sosyal İzolasyon sosyalleşmemek değildir! Sosyal izolasyon kuralını önemseyin. Bu dönemde kapalı olan ortamlara zorunlu olmadıkça girmeyin, toplu buluşmalara katılmayın. Fakat bu sosyalleşmeyin anlamına gelmez. Bu tarz olağanüstü durumlarda en çok ihtiyaç duyduğumuz şey konuşmak- sosyalleşmektir. Bu gerçeklikte kalmamızı sağlayacak en temel yoldur. Fakat bunun için bir süre teknolojiden yararlanın. Sosyal çevrenizden ve sevdiklerinizden kopmayın bağınızı online güçlendirin. 5. Duygular abartılmaz! Duygularınıza ve çevrenizde yaşayan insanların duygularına kulak verin. İnsanlık, tarih boyunca salgın hastalıklarla karşılaştı ve bunlara çözümler buldu. Koronavirüs ve etkileri hem dünya için hem bizim için çok yeni. Böyle bir durum karşısında kaygılanmak ve belirsizliğe tepki vermek çok normaldir. Birine abartıyorsun dediğinizde ya da duygularınızı abartmak ile etiketlendiğinizde duygularınızı dışarı vurmak için bir nedeniniz kalmaz. Olumsuz duygular içinizde kaldıkça bir takım bedensel etkiler görünmeye başlayabilir. Bedeninizi ve bunların duygu ve düşüncelerinizle olan bağlantısını fark edin! Bu sürecin geçici bir süreç olduğunu unutmayın. Kaygı içinde kalmak, daha hızlı öfkelenmeye ve odaklanma sorunu yaşamanıza neden olabilir. Böyle bir durum yaşıyorsanız bedensel olarak daha fazla rahatlama egzersizi yapmak, dengelenmek size yardımcı olabilir. Bütün bunların yanı sıra anksiyete bozukluğu, panik bozukluğu, OKB gibi sorunlar yaşayan kişiler için mevcut durum daha tetikleyicidir. Özellikle panik atakların sıklaşması, kompulsif ritüeller ve takıntılı düşüncelerin artması, bedensel yakınmalarla baş edememe gibi sorunlar yaşıyorsanız bu süreçte online hizmet veren profesyonellerden yardım isteyin- ertelemeyin. Çocuklar ve Koronavirüs Kaygısı Sadece biz yetişkinler için değil çocuklar için de olağanüstü bir durum yaşanıyor. Evde görmeye alışık olmadıkları ebeveynlerini daha sık evde görmek, TV ve sosyal medya üzerinden bilgi kirliliğine maruz kalmak onların da hayatında kaygıyı arttırabilir. Durumu çok sade ve basit bir dille onlara aktarmak önemlidir. Çocukları tamamen bilgisiz bırakmak bu süreçte kaygının artmasına neden olabilir. Bu yüzden çocuğunuzun anlayabileceği ölçüde neden evde durmanız gerektiğini aktarın. Dışarı çıkarsak hasta olur ölürüz gibi korkuyu arttıracak cümleler kurmaktan kaçının. Çocuğunuzun duygularını dinleyin. Daha çok bir arada vakit geçirin. Virüsün çocuklar üzerindeki etkisinin azlığı sizi yanıltmasın. Hem kendi hem çocuğunuzun sağlığı için kapalı oyun alanlarından uzak durmaya özen gösterin. Başka çocuklarla bir araya getirmeyin. Ev ziyaretlerini sınırlandırın. En kısa sürede sağlıklı günlerde tekrar görüşmek üzere... Yaşantı Psikoloji Kategori: Kişisel Gelişim Geri Dön