Reddedilmeyi bir kişi, topluluk ve/veya kuruluş tarafından kabul edilmemek, geri çevrilmek ve/veya yok sayılmak olarak ifade edebiliriz.
Travmatik olaylar, bir araba kazası veya cinsel saldırı gibi bir defaya mahsus bir olay veya aile içi şiddet gibi yıllar boyunca sürebilecek olaylar zinciri de olabilir.
Anksiyete; gelecek ile ilgili aşırı ve gerçekçi olmayan kaygılar, duygusal ve fiziksel gerilim ve kaçınma eğilimleri olarak tanımlanabilir.
Yapılan araştırmalara göre yeme bozukluklarının başlangıcı ergenlik döneminde veya erken erişkinlikte görüldüğü saptanmıştır.
Travmalar kişisel olarak ya da toplumsal olarak yaşanabildiği gibi bir defaya mahsus ya da süreğen de olabilir ve insanların duygu ve düşüncelerinde iz bırakan olaylardır.
Yemek yemek günlük hayatımızın önemli bir parçasıdır. Dengeli ve yeterli beslenmek hem fiziksel hem psikolojik sağlığın ön koşuludur.
Hastalık hastalığı (hipokondriyazis), insanların sağlıkları için takıntılı bir şekilde endişe duymalarına neden olan zihinsel bir durumdur.
Distimi (düşük-seviyeli depresyon), karanlık aralıkta olan, ancak depresyon seviyesine tam olarak ulaşmayan bir ruh hali sorunudur.
Tarihçesine bakıldığında, değişik şekillerdeki yeme bozukluklarının aslında uzun yıllar öncesinden beri var olduklarını bilinmektedir.
Ergenlerde kaygı, batan sinir uçları, gergin veya rahatsız edici hisler, hatta mide de kelebeklerin uçuşması olarak tanımlanmıştır.
Panik atak, aniden başlayan ve zaman zaman tekrarlayan, yoğun sıkıntı ya da korku nöbetlerine neden olan ataklara verilen isimdir.
Birçok insan tartışmaların ilişkilerine zarar verdiğini ya da tartışma yaşamanın ilişkiler için olumsuz olduğunu düşünür. Fakat gerçek farklıdır.
Beynimizin bilgi işlemesi ve etkili bir şekilde uyum sağlama yeteneği, genler, beslenme ve yaşam deneyimleri gibi bir dizi faktöre bağlıdır.
Bağlanma figürlerimiz olan ebeveynlerimiz, dünyayı nasıl deneyimleyeceğimiz konusunda önemli bir rol oynamaktadırlar.
Sosyal medyanın rekabeti, kıskançlığı, çatışmayı, öfkeyi, sıkıntıyı veya hayal kırıklığını değil, en basit haliyle neşeyi tetiklemesi gerektiğini fark etmek gerekir.
Yeni anne olan kadınların doğumdan hemen sonra ya da bir yıl içinde yaşadıkları oldukça ağır belirtileriyle seyreden bir depresyon türüdür.
Günümüzde içinde “güven” barındırmayan ilişkiler kuran çok sayıda insan var. Temeli güvensiz bağlanma, iki kişi arasındaki bağa korkunun bulaştığı bir ilişki stilidir.
Psikologlar ellerinde sihirli değnek ile gezen sihirbazlar olmadığı gibi hiçbir psikoterapi de kişilere sihirli ve mucizevi çözümler sunmaz.
Travma çok büyük bir olay olabildiği gibi, göz ardı etmeye çalıştığınız ince bir acı da olabilir, ancak travma hangi şekil ve boyutta olursa olsun kişiyi etkiler.
Meditasyon eğitimden sonra nefese odaklanma kapasitenin arttırılmasının, ağrı deneyimini etkili bir şekilde azaltabileceği bulunmuştur.
Travma, bireyin yaşamını tehdit edici olarak tecrübe ettiği, olumsuz etkileri olan bir olay veya durumun zihinsel, fiziksel, duygusal ve sosyal işleyişini altüst etmesidir.
Birçok duygusal istismar mağduru, istismarcı bir ilişki içinde olduklarının farkında değillerdir ve çoğu zaman sessizce acı çekerek süreç içinde kendilerini yavaşça kaybederler.
Sevgi istemek ve onu aramak iyi, sağlıklı ve insanidir. Yine de bazı insanlar için duygusal ihtiyaçlarını göstermek, acı dolu anılar ve deneyimlerle bağlantılı olabilir.
Aşk yaşamımızın belki de başlangıcından beri var olan bir duygudur. Hem kendini hem karşısındaki keşfetme arzusu insanı büyüler.
Çoğu kadın vajinismusun kendi kendine geçmesini bekler. Ne zaman ilişki bozulmaya, eşler arasında sesler yükselmeye başlar o zaman çareler aranmaya başlanır.
Sağlıklı özgüven; kendilik değeri, kendine güven ve kendini kabul etmekten oluşur. Gururlu, kibirli olmak veya diğer insanlardan daha iyi olduğunu düşünmek anlamına gelmez.
Sözel veya duygusal olarak istismar eden bir ailede büyüdüyseniz, istismara maruz kaldığınızda fark etmeyebilirsiniz.
Vajinismus kadın için zorlayıcı olduğu kadar erkek için zorlayıcı bir problemdir. Çünkü erkek birçok duyguyu bir arada yaşar.
Freud, klinik çalışma yapan kişilerin, biriken stresiyle başa çıkmada düzenli desteğe ihtiyaç duyduğunu şiddetle hissetmiştir.
Psikoterapi, kişilerin baş etmekte zorlandıkları psikolojik sorunlar için bir profesyonelle girdikleri, terapötik bir ilişkinin olduğu çözüm sürecidir.
Travma semptomları, her zaman travmatik yaşantı sonrasında ortaya çıkmayarak, yıllarca gizli kalabilir ve bu nedenle hemen fark edilemeyebilir.
Stresle başa çıkma yöntemleri; meditasyon, günlük tutmak, derin nefes almak ve stresi azaltan kişisel bakım için diğer teknikleri içerebilir.
Sosyal medya, ergenlerde teknik beceriyi artırabilirken sosyal becerileri, iletişimi azaltabilir ve hatta psikolojik travmalar yaratabilir.
Kaygı bozukluğu ve depresyon, temel tanımlayıcı semptomlarının, kişinin ruh hali, duyguları ile ilgili olması bakımından benzerdir.
Duygusal yeme davranışı genellikle stres, endişe, korku, üzüntü, yalnızlık veya yetersizlik duygularının hissedilmesinin sonucu olarak meydana gelir.
Panik bozukluğu olan kişiye, panik atak yaşantısı sırasındaki düşüncelerini, duygularını ve nasıl sakinleşebildiğini paylaşmasını isteyebilirsiniz.
Panik bozukluk, yinelenen panik atakların yaşanmasıdır. Panik bozukluk durumunda kişi, tekrar panik atak geleceğine dair daimi bir korku içinde yaşar.
Anksiyete atakları olarak adlandırılan yoğun ve karşı konulmaz krizleri fark etmek, yaşamınızda anksiyetenin rolünü anlamak için çok önemlidir.
Vajinismus, cinsel ilişki sırasında kasılarak cinsel ilişkinin istemsiz olarak engellenmesine verilen isimdir. Yoğun acı kaygısı cinsel ilişkiyi engeller.
Sosyal kaygı yaşayan kişilerin, genellikle çocukluk çağındaki olumsuz yaşantıları sebebiyle sevilmeyen, istenmeyen biri olduklarına dair inançları olabilir.
Ebeveynler için hassas olduğu kadar çocuklar için de önemli olan ergenlik, kavga boyutuna gelebilen ve mutlaka bilinçli yaklaşım gerektiren bir konudur.
Aldatma tek bir nedenle açıklanamayacak kadar derin bir konudur. Sevgi bitti aldattım, heyecandı aldattım gibi sebepler kişiye göre iyi bir neden olabilir.
Duygular, öğrenme ve olgunlaşmayla birlikte yaşamın her döneminde farklılıklar göstermektedir. Gülme, ağlama, korku, öfke, inatçılık gibi duygusal tepkiler
Çocuklar ancak doğrular gösterildikçe, yanlışlar düzeltildikçe doğrulara nasıl ulaşacaklarını öğrenebilirler. Peki çocuğunuza nasıl hayır diyeceksiniz?
Boşanma süreci ve sürecin getirdiği değişiklikler, her aile üyesini farklı şekillerde etkilemektedir. Peki boşanmanın psikolojik etkileri nelerdir?
Gerek aile içinde yakınların gerek ilişkilerde partnerlerin en temel beklentileri karşılanmıyorsa bunlar bağlanma yaralarına yol açar.
Depresyon; duygularımızı, düşüncelerimizi ve davranışlarımızı etkileyen, bedensel bir takım belirtilerin eşlik ettiği psikolojik bir rahatsızlıktır.
İlişkiyi başlatan kişisel ihtiyaçların başında sevilme, değer görme, önemsenme yer alır ve ilişkilerin başlangıcında bu ihtiyaçlar sıklıkla tatmin edilir.
Sınav kaygısı belirtileri çok çeşitli olmakla birlikte karın ağrısı ve mide bulantısı sık sık karşılaşılan belirtilerdendir. Peki sınav kaygısıyla nasıl başa çıkılır?
Ayrılık veya ölümle birlikte yaşanan kayıp üzerine şiirler yazılarak, ağıtlar yakılarak, felsefe yapılarak yaşanan acı anlatılmaya, anlaşılmaya çalışılır.
Cinsel terapi, cinsel ilişkiyi olumsuz etkileyen sorunlar yaşayan çift ya da bireylere yol göstermeyi amaçlayan bir terapi çeşididir.
Anksiyete bozukluğu olarak da bilinen kaygı bozukluğu günlük yaşam içinde sıklıkla deneyimlediğimiz bir süreçtir.
Panik atak genelde aniden başlayan, dakikalar içinde yoğun şiddetle hissedilen ve 20-30 dakika içinde biten yoğun sıkıntı ya da korku nöbetleridir.
Travma, psikolojik bütünlüğü doğrudan ya da dolaylı olarak tehdit eden olaylardır.Travma sonrası stres bozukluğu iyi hissettirmeyen duygulara, yoğun fiziksel duyumlara, bazen dürtüsel ve saldırgan davranışlara zemin hazırlayabilir.
Öfke hayatımızın bir parçasıdır ve uygun ifade edildiğinde son derece doğal ve sağlıklı bir duygudur. Hatta kişinin uyarılmasını sağlayarak koruyucu ve harekete geçmesini sağlayıcı bir işlevi vardır. Ayrıca kişinin sınırlarını koruyabilmesi için de gereklidir. Ancak öfke kendimize, çevremize ve ilişiklerimize zarar verecek noktadaysa kontrol altına alınmalıdır.